‘Meğer herif ‘Ülker darbe iması yaptı’ diye AKP’yi trollemiş, biz hapis yattık’

Türkiye’nin en büyük gıda devlerinden Ülker’in 2017 yılında 1 Nisan için hazırladığı, ‘darbe iması’ içerdiği gerekçesiyle büyük tartışmalara neden olan reklam filmiyle ilgili yıllar sonra dikkat çekici bir itiraf geldi. Çalıştığı ajanslarla sorun yaşayan, onları kendi fikirlerini çalmakla itham eden Tuğra Yazbahar isimli eski reklamcı, Twitter’da sahte hesapla söz konusu reklamın ‘sübliminal darbe mesajları verdiği, bu nedenle de tetikte olmamız gerektiği’ şeklinde bir mesaj paylaştığını, bu mesajın da AKP’li troller tarafından dolaşıma sokulduğunu ve milletvekillerinden başbakana kadar konuşulan bir olaya dönüştüğünü anlattı.

“TWEETİ ATTIM, TROLLERİ ETİKETLEDİM, SOKAĞA ÇIKMA ÇAĞRILARI YAPILDI”

Yazbahar, olayı şöyle anlattı: “Twitter’a girdim ve sıradan, anonim bir hesapla, bu reklamın sübliminal darbe mesajları verdiğini, bu nedenle de tetikte olmamız gerektiğini belirten bir tweet attım. Ardından bu tweet’ime; Büyük Resmi Görme Uzmanı çok takipçili hesapları ve troll’leri tek tek etiketlemeye başladım. Birkaç tanesi retweet etti. Çok kısa bir süre içerisinde de virale dönüştü ve günün en çok konuşulan konusu olmayı başardı. Artık herkes bu reklamın darbe mesajları verdiğinden bahsediyor ve sokağa çıkma çağrıları yapıyordu.”

ÜLKER EKİBİ İŞTEN ÇIKARILDI AJANSLAR KAPANDI, GAZETECİLER SERBEST KALAMADI

Yazbahar’ın ‘darbe iması’ paylaşımından sonra sokak eylemleri yapıldı, Ülker Yönetim Kurulu özür diledi, dönemin Başbakanı Binali Yıldırım’a kadar birçok siyasetçi ard arda açıklamalar yaparak reklamı kınadı. Ülker, dijital pazarlama ekibindeki onlarca kişiyi işten çıkardı. Reklamı yapan şirket battı, yöneticisi de AKP’ye yakın basında çıkan haberler nedeniyle yurtdışına kaçmak zorunda kaldı.

KÖPÜRTÜLEN REKLAM FİLMİ MAHKEME GÜNÜNE DENK GELİNCE…

Tuğra Yazbahar’ın ‘darbe iması’ paylaşımının etkisi bunlarla da sınırlı kalmadı. 31 Mart 2017’deki duruşmada tahliye alan ancak yeniden gözaltına alınan gazeteci-yazar Atilla Taş, Ülker’in reklam filmiyle kendisiyle birlikte 13 gazetecinin hayatının alt üst edildiğini duyurdu.

Taş, sosyal medya hesabından, şu paylaşımlarda bulundu:

“Bu ruh hastası arkadaşın adı Tuğra Yazbahar’mış. Üstelik hemşehrimmiş. Hikayesini o kadar uzun anlatmış ki önce birazcık özetleyeyim, sonra da olayın benimle ve daha doğrusu yaşadığım kötü olaylarla ilgisini anlatayım!

Bundan 3 yıl önce Ülker firması bi 1 nisan reklamı yapmış ve bu tuhaf reklam, darbe iması olarak alınmış ve ortalık ayağa kalkmıştı. Meğerse bu herif twitterdan halkı trollemiş. Çünkü bu reklamı yapan meslektaşlarından, bi projesini çaldıkları iddiasıyla intikam almak istiyormuş.

Reklamın yayımlandığı 31 mart günü bizim de darbe iddialarıyla ilgili 1 haftadır mahkememiz vardı ve öncesinde 7 aydır da Silivri’de mahkeme bekliyorduk. O gün 13 gazeteciyle tahliye olduk. Cezaevine dönüp hazırlıklarımızı yaptık. Ve salınmayı beklemeye başladık, ama bir türlü salınmıyorduk.! Panik atak krizleri içinde işkenceler çektik. Sonra bizi almaya gelen jandarma kapıda polislere teslim etti.

10 AY DAHA CEZAEVİNDE YATTILAR

Otomatik silahlarla cezaevinin, hem de içinde yeniden gözaltına alındık. 15 gün boyunca Vatan emniyette sorgulanıp, bu kez iki ağırlaştırılmış müebbetle yargılanmaya başladık ve yeniden tutuklanıp, 10 ay daha cezaevine gönderildik! O sorguda polislere ne olduğunu sorduğumuzda bize, o gece Ülker’in şüpheli bir reklamı çıktığını, bizim de salıverilmemizle beraber, hükümettekilerin darbe paniğiyle bizi eften püften bir dosyayla yeniden tutukladığını öğrendik!

İşte biz bu hıyarın ve de trollerin de çabaları yüzünden aylarca haksız hukuksuz yere yeniden hapis yattık! Daha sonra Anayasa mahkemesi bu davada bize yapılan hukuksuzluğa hak ihlali cezası verdi. Yani değil netflix dizisi, belgesel yapsak kimse inanmaz!”

Atilla Taş’ın yazdıklarını paylaşan sanatçı Berna Laçin ise tepkisini “Yuh be yuh! Mutlaka okuyun ama mutlaka! “Adamı ipe götürür” dedikleri bu resmen!” sözleriyle dile getirdi.